Eski Yunan'da Liman meyhaneleri varmış,
Oralarda toprak kadehler ile içki içilirmiş.
Birbirini çok seven, çok tanıyan, tanıdığı ve anladığı için çok ta sayan, iki dost; birbirinden uzak düşecekleri bir ayrılık gecesinde, meyhanede buluşur, içkilerini içer, sohbet eder.... Amma, ayrılmadan önce, kadehlerini kırarlar imiş. İki dost'tan her birisi; kırdığı kendi kadehinden bir parçayı alıkoyar, diğer parçasını arkadaşına verir imiş.
İşte bu kadeh parçasına, bu kadeh yarısına SYMBOLON) denir imiş. Symbolon kelimesi; çok sonraları, SEMBOL halini almış.
Yıllar ve yıllar sonra, o iki dost bir daha buluşabilirler ise, ellerindeki (yarım kadehler)i birleştirir, birleştirerek de dostluklarını, dostluklarındaki tüm duyguları ve tüm bilgileri yeniden yaşarlar imiş.
Tanrı'nın (Ezel Sofrası)nda
YARATAN ile YARATILAN
o iki ezeli dost'tan
İNSAN suretinde olanı:
(Ebed Yolculuğu) na çıktıkda
elinde yarım kadeh ile......
O yarım kadeh'in hatırlattığı (Tanrı Cevherleri) ni sunmak, sunarak anlatmak, anlatarak yaşamak,için hizmetlenmiş.
O zamandan beri, (Kaal-i Balî ) den beri, İnsan; Tanrı Meclisi'nin bilgilerini ve duygularını taşıyan bir Symbolon olarak (Tam Kadeh) olabilmenin özlem yolculuğunu sürüp gider olmuş....
Bir gezgin'in anlattığına göre
" günün birinde, yolu ,güzel mi güzel bir bahçe' ye varmış.
O bahçede yalnız GÜL yetişiyormuş. Birbirinden latif kokulu , rengarenk, birbirinden narin ve zarif güller, güller, ve güller....
O güller kadar güzel , o güller kadar narin ve latif bir hanım; kapı önünde duruyormuş.
Gezgin dostumuz , o güzel hatun'a hayranlık ve saygı ile yaklaşıp kendisini takdim etmiş ve hatundan adını bağışlamasını dilemiş.
Hanım'ın cevabı (Bana SEVGİ derler.) olmuş.
ve böylece konuşmaya başlamışlar.
Sevgi hatun burada yalnız mı oturuyorsunuz?
Hayır, eşimle beraber oturuyoruz. Eşime İLİM derler. Şu anda o, bahçenin içinde çalışıyor. Bıkmaz yorulmaz bir insandır.
Bahçeyi dolaşmama izin var mı?
Hay hay.. Ayakkabılarınızı lütfen çıkarın da SAYGI dediğimiz şu mesleri giyiverin olur mu?.
Onlar böyle konuşup dururken hanımın beyi çıkagelmiş. Tanışma ve selamlaşmadan sonra, bahçeyi beraberce dolaşmaya başlamışlar. SEVGİ önde İLİM ve Gezgin arkada, yürüyorlarmış.
Oralarda toprak kadehler ile içki içilirmiş.
Birbirini çok seven, çok tanıyan, tanıdığı ve anladığı için çok ta sayan, iki dost; birbirinden uzak düşecekleri bir ayrılık gecesinde, meyhanede buluşur, içkilerini içer, sohbet eder.... Amma, ayrılmadan önce, kadehlerini kırarlar imiş. İki dost'tan her birisi; kırdığı kendi kadehinden bir parçayı alıkoyar, diğer parçasını arkadaşına verir imiş.
İşte bu kadeh parçasına, bu kadeh yarısına SYMBOLON) denir imiş. Symbolon kelimesi; çok sonraları, SEMBOL halini almış.
Yıllar ve yıllar sonra, o iki dost bir daha buluşabilirler ise, ellerindeki (yarım kadehler)i birleştirir, birleştirerek de dostluklarını, dostluklarındaki tüm duyguları ve tüm bilgileri yeniden yaşarlar imiş.
Tanrı'nın (Ezel Sofrası)nda
YARATAN ile YARATILAN
o iki ezeli dost'tan
İNSAN suretinde olanı:
(Ebed Yolculuğu) na çıktıkda
elinde yarım kadeh ile......
O yarım kadeh'in hatırlattığı (Tanrı Cevherleri) ni sunmak, sunarak anlatmak, anlatarak yaşamak,için hizmetlenmiş.
O zamandan beri, (Kaal-i Balî ) den beri, İnsan; Tanrı Meclisi'nin bilgilerini ve duygularını taşıyan bir Symbolon olarak (Tam Kadeh) olabilmenin özlem yolculuğunu sürüp gider olmuş....
Bir gezgin'in anlattığına göre
" günün birinde, yolu ,güzel mi güzel bir bahçe' ye varmış.
O bahçede yalnız GÜL yetişiyormuş. Birbirinden latif kokulu , rengarenk, birbirinden narin ve zarif güller, güller, ve güller....
O güller kadar güzel , o güller kadar narin ve latif bir hanım; kapı önünde duruyormuş.
Gezgin dostumuz , o güzel hatun'a hayranlık ve saygı ile yaklaşıp kendisini takdim etmiş ve hatundan adını bağışlamasını dilemiş.
Hanım'ın cevabı (Bana SEVGİ derler.) olmuş.
ve böylece konuşmaya başlamışlar.
Sevgi hatun burada yalnız mı oturuyorsunuz?
Hayır, eşimle beraber oturuyoruz. Eşime İLİM derler. Şu anda o, bahçenin içinde çalışıyor. Bıkmaz yorulmaz bir insandır.
Bahçeyi dolaşmama izin var mı?
Hay hay.. Ayakkabılarınızı lütfen çıkarın da SAYGI dediğimiz şu mesleri giyiverin olur mu?.
Onlar böyle konuşup dururken hanımın beyi çıkagelmiş. Tanışma ve selamlaşmadan sonra, bahçeyi beraberce dolaşmaya başlamışlar. SEVGİ önde İLİM ve Gezgin arkada, yürüyorlarmış.