
Göçmen yengeçler, özellikle Avustralya’daki Christmas Adası’nda görülen kırmızı yengeçler, doğanın en çarpıcı toplu hareketlerinden birini sergiler. Her yıl yağmur mevsiminin başında, yaklaşık 50 milyon kırmızı yengeç, üremek için ormandan okyanusa doğru yola çıkar. Bu yolculuk, yolları ve köyleri kırmızı bir dalgayla kaplar. Yengeçler, kayalık arazileri ve hatta insan yapımı engelleri aşarak hedeflerine ulaşır.
Bu göç, yengeçlerin larvalarını okyanusa bırakması için gereklidir. Dişiler, yumurtalarını kıyıda serbest bırakır ve minik yavrular, plankton olarak büyüyüp karaya döner. Ancak, kuraklık, yollar ve istilacı türler gibi tehditler, bu göçü zorlaştırıyor. Örneğin, sarı karıncalar yengeç popülasyonunu ciddi şekilde azaltmıştır. Ada sakinleri, yengeçlerin güvenliği için köprüler ve tüneller inşa ederek bu doğa olayını korumaya çalışıyor.
Kırmızı yengeçlerin göçü, yerel kültürde bir festivalle kutlanır ve turistlerin ilgisini çeker. Bu olay, doğanın ritmini ve canlıların hayatta kalma azmini yansıtır. Yengeçlerin kararlılığı, yaşamın en zor koşullarda bile devam edebileceğini kanıtlar.