- Katılım
- 30 Ara 2018
- Konular
- 0
- Mesajlar
- 649
- Tepkime puanı
- 53
- Puan
- 28
- Yaş
- 35
- Konum
- Antalya
- Web sitesi
- hesapalimsatim.com.tr
[FONT="]
[/FONT]
[FONT="]Ülkenin ekonomik gidişatından memnun olmayan antikacılar, işlerinin sıfır noktasına geldiğinden dert yandı. İstanbul’da yaşanan bombalı saldırıların turizmi, turizmin de işlerini etkilediğini belirten antikacılar, “Keşke barış sürecinden daha iyi bir ortam oluşturulsa…” dedi.[/FONT]
[FONT="]
[/FONT]
[FONT="]Dövizde her geçen gün artan dalgalanmalarla birlikte kapıya dayanan ekonomik kriz en çok küçük esnafı mağdur etti. Özellikle bombalı ve silahlı saldırıların ardından turistlerin yoğun olarak ziyaret ettiği İstanbul’da turist oranı giderek düştü. Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB), Aralık 2016 Ülke Performans Raporu’na göre, İstanbul’a gelen yabancı ziyaretçi sayısının yüzde 25,9 düşerek 16 yılın en sert gerilemesini yaşadı. Bu tablo esnafın satışına da yansıdı.[/FONT]
[FONT="]İstanbul’un Beyoğlu ilçesine bağlı Firuzağa Mahallesi’nde yer alan Antikacılar Çarşısı da ekonominin bu durumundan etkilenenlerin başında geliyor. Eski radyolar, dikiş makineleri, tabak, tencere, eski devirlere ait giysiler, tespih, tarım aletleri gibi 40 bin antika eşyanın bulunduğu, turist ve yüksek gelirli yurttaşların uğrak yeri çarşıda, bu yıl işler kesat. Kimi antikacı işlerin yokluğundan dert yanarken, kimi de savaştan etkilendiği için kapatmak zorunda olduklarını dile getiriyor.[/FONT]
[FONT="]‘İŞLERİMİZ İYİ DEĞİL’[/FONT]
[FONT="]Altın varak ustası İsmail Tesdele, işlerinin durgun olduğunu söyledi. Bunun nedeni olarak da Türkiye’de yaşanan bombalı saldırıları gösteren Tesdele, “İşlerimiz bayağı durgun, kriz mi ne desen bilmiyorum. Bizim işler biraz zengin işleri olduğu için pek alım da olmuyor. Alım olmayınca tamir, kırık dökük gibi işler de olmuyor. Daha önce olsa yurtdışından ve yurt içinden bize mallar geliyordu. Öyle işlerimiz iyiydi, şimdi o da yok. Piyasada iş olmadığı için kimse yurt dışından mal getirmiyor. Getirmeyince de biz de iş olmuyor. İşlerimizin olmaması yüzden 90’ı patlamalardan kaynaklı. İşlerimiz biraz iyi olsun. İşlerimizin önünü görelim, başka da bir şey istemiyorum” diye konuştu.[/FONT]
[FONT="]15 YILLIK ANTİKACI KAPATIYOR[/FONT]
[FONT="]15 yıldır antikacılık yapan 56 yaşındaki Suzan Geyar ise, piyasanın ve insanların değiştiğini dile getirerek, antikacılık işine son vereceğini söyledi. Geyar, “15 yıldır buradayım şimdi kapatmaya karar verdim. İşimiz yok, piyasa değişti. İnsanlar değişti bende kapatmaya karar verdim. Buraya gelip gitmeye değmiyor. Onun için kapatma kararı verdim. Bundan sonra hiçbir iş yapmayacağım” dedi.[/FONT]
[FONT="]EŞYALAR YURTDIŞINDAN GELİYOR[/FONT]
[FONT="]Mesleğe 11 yaşında başlayan Murat Çiğdem (42) de, antikacılığın kendi içinde ticaret dönen bir meslek olduğunu dile getirdi. Antika eşyaları genelde yurtdışından aldıklarını belirten Çiğdem, “Antikacılık kendi içinde de dönen bir sektördür, kendi içimizde de alışveriş oluyor. Eski evler olan eşyaları alırız. Ermeni evlerinde olan eski eşyaları alırdık. Şimdi o eski evler de kalmadı, şu an için bakarsak çok az. Yıllarca antika toplayıp evine alanlar satmakta istiyor. Türkiye’deki antikacılar yurtdışındaki fuarlara gidiyor. Fransa’da, Belçika’da ve İsveç’te fuarlar gerçekleşiyor, oradan malzeme getiriyoruz” sözleriyle antikacılığı anlattı.[/FONT]
[FONT="]‘ANTİKACILARIN DURUMU SIFIR’[/FONT]
[FONT="]Çiğdem de, tıpkı diğer antikacılar gibi işlerin durgun olduğundan yakınarak, şunları söyledi: “Şu anda antikacıların durumu sıfır. Döviz ile alındığı için yurtdışından ithal edildiğinde Dolar ile alıyoruz. Dövizde yüzde yüz artış olunca bizim işler de bitti. Antikacılık, insanların keyfine de bağlı. Türkiye’de para kazanan zengin insanların da keyfi olmadığından ‘çıkıp bir şey alayım’ keyfi kalmadığı için bizim işimiz düşük. Bizim işimiz keyfli insanların hobisi olduğu için düşüş oluyor.”[/FONT]
[FONT="]Türkiye’de yaşanan çatışmalı sürecin işlerini etkilediğini dile getiren Çiğdem, “Beyoğlu’nda, Sultanahmet’te patlama oldu. İnsanları psikolojik olarak etkiliyor. Sadece bizi değil, bütün sektörü etkiledi. Kimse de bir keyif yok, satış yapamamamızda bunun da etkisi var” dedi.[/FONT]
[FONT="]‘KEŞKE BARIŞ SÜRECİ GİBİ BİR SÜREÇ OLUŞTURULSA”[/FONT]
[FONT="]“Çözüm süreci” döneminde işlerin iyi olduğunu, o süreci özlediğini ifade eden Çiğdem, “Barış süreci döneminde işler Türkiye’de daha normale döndü. Şimdi ise savaş ortamındayız tabi ki etkileniyoruz. Her gün bir sorun çıkıyor. Keşke barış süreci gibi bir süreçten daha iyi bir süreç ortamı oluşturulsa… Hem Türkiye için hem insanları için daha iyi olacak. Kürtler, Aleviler, Süryaniler gibi insanlar Türkiye’nin halkları… Biz tabi ki bu kesimlerle barış istiyoruz” dedi.[/FONT]