Kuzey ışıkları, ya da bilimsel adıyla Aurora Borealis, gökyüzünde adeta bir renk cümbüşü sunar. Bu doğa harikası, Güneş’ten gelen yüklü parçacıkların Dünya’nın manyetik alanıyla etkileşime girmesiyle oluşur. Parçacıklar, atmosferdeki gazlarla çarpıştığında, yeşil, mor, kırmızı ve mavi tonlarında ışıklar ortaya çıkar. En sık kutup bölgelerinde, özellikle Norveç, İzlanda ve Kanada gibi yerlerde görülür. Ancak güçlü bir güneş fırtınası sırasında, daha güneydeki bölgelerde bile bu muhteşem şov izlenebilir.


Kuzey ışıklarının güzelliği kadar, kültürel önemi de büyüktür. Yerli halklar, bu ışıkları atalarının ruhları ya da göksel işaretler olarak görmüştür. Örneğin, İskandinav mitolojisinde, Valkürlerin zırhlarının parıltısı olduğuna inanılırdı. Bilimsel olarak ise, bu olay manyetosferin koruyucu gücünü gösterir; Dünya’yı zararlı güneş radyasyonundan korur.


Işıkların yoğunluğu, 11 yıllık güneş döngülerine bağlıdır. 2025, güneş aktivitelerinin zirve yaptığı bir yıl olduğu için, kuzey ışıklarını görme şansı daha yüksek. En iyi deneyim için, ışık kirliliğinden uzak, açık bir gökyüzü gerekir. Fotoğrafçılar, uzun pozlama teknikleriyle bu anı ölümsüzleştirir. Ancak, bu doğa olayını çıplak gözle izlemek bambaşka bir büyü taşır. Kuzey ışıklarını görmek, birçok insanın hayat boyu hayalini süsler.